Deprem nasıl oluşur sorusunu yanıtladığımız bu yazıda depremin oluşum nedenlerini ele alacağız. Deprem ani yer kabuğu sarsıntısı sonucu ortaya çıkan ve yerin içindeki kayalar arasında deprem dalgalarının geçişi nedeniyle meydana gelen bir olaydır.
Deprem dalgaları veya sarsıntıları, genellikle yer kabuğundaki bir enerji türünün aniden serbest bırakılması sonucu meydana gelir.
Depremler genellikle jeolojik fay hatları boyunca, kayaların birbirleriyle etkileşimde bulunduğu dar bölgelerde meydana gelir. Dünya genelindeki ana fay hatları, genellikle büyük tektonik levhaların kenarlarında bulunur.
Deprem nasıl oluşur? | Depremin nedenleri
Jeoloji (yer bilimi) ve özellikle sismolojideki (deprem bilimi) ilerlemeler gerçekleşmeden önce depremle ilgili bilgiler çok kısıtlıydı. Öyle ki öncesinde “deprem nasıl oluşur” sorusunun yanıtının hiç bilinmediğini iddia etmek mümkün.
Deprem bilimi, depremlerin nasıl oluştuğuna ve neden meydan geldiğine dair geçmişten günümüze var olan sorulara bilimsel cevaplar verir.
Dünya genelinde yaklaşık olarak yılda 50,000 büyük ve yıkıcı deprem meydana gelir.
Bu depremlerin yılda yaklaşık 100'ü (merkezleri yerleşim yerlerine yakınsa) önemli hasarlara neden olabilir. Son derece büyük depremler, genellikle bir yıl içinde ortalama bir kez olacak şekilde, çok büyük zararlara neden olabilir. Bu depremler, uzun yıllardır birçok farklı yerde hayat kayıplarına yol açmıştır. Depremin nasıl oluştuğunu, hangi etkenlerin depremi tetiklediğinin bilinmesi devletlerin kontrol edilebilir tetikleyici etkenler konusunda daha dikkatli hareket etmesini sağlayacaktır.
Deprem ve birikmiş doğal enerjilerin serbest bırakılması
Depremler, yer kabuğundaki enerjinin aniden serbest bırakılmasıyla meydana gelir. Bu enerji, genellikle tektonik levhalar arasındaki gerilimden kaynaklanır. Levhalar arasındaki sürtünme, enerji birikmesine neden olur ve bu biriken enerji aniden serbest bırakılarak depremi oluşturur.
Volkanik Depremler
Yeri sarsan depremlerin özel bir türü, volkanik faaliyetlerle ilişkilidir ve bu tür depremlere "volkanik depremler" adı verilir. Ancak, bu tür durumlarda bile, muhtemelen bir volkanın yakınındaki kaya kütlesinin aniden kayması ve elastik gerilmenin serbest bırakılması sonucu deprem ortaya çıkmıştır.
Volkanik depremlerde dikkate alınması gereken konu depolanan enerjinin genellikle magmanın sağladığı ısı veya hidrodinamik basınçtan kaynaklanabilmesidir. Magma, volkanın alt tabakalarında hareket etmektedir.
Ayrıca okumanızı tavsiye ederiz: "Safranın faydaları nelerdir?"
Volkanların coğrafi dağılımı ile örtüşen ve özellikle Pasifik Okyanusu kuşağı ve okyanus yayları boyunca büyük fay hatları boyunca tam bir uyum halinde bulunan bu tür depremler, genellikle ana fay hatlarına daha uzak olan sığ sismik faylarda yer alır.
İnsanların Faaliyetleri depremleri tetikleyebilir
Depremlerin ortaya çıkmasında insanların eylemleri etkili olabiliyor. Derin kuyuların açılması, yer altında gerçekleşen büyük nükleer patlamalar, maden çıkarmaları ve geniş barajların doldurulması gibi çeşitli insan faaliyetleri, zaman zaman sismik etkileşimlere yol açabilmektedir.
Yer altı kazıları sırasında, kayaların çıkarılmasıyla tünellerin çevresinde deformasyon meydana gelebilir, bu da çatlaklara ve kırılmalara neden olabilir. Bu durum, çevredeki fay hatları üzerinde kaymaya veya dış kayaların kırılmasına, hatta yeni boşlukların oluşmasına sebep olabilir.
Yukarıda belirtilen deprem oluşturan etkinlikler arasında, büyük barajların doldurulması tetikleyici etkenlerin başında gelmektedir. Fazla baraj inşa etmek ve barajların su doluluk oranının fazla olması barajların yüksek yerel deprem aktivitesine neden olduğu 20'den fazla önemli durum kaydedilmiştir. A
Ancak, bu durumun sebebini doğrulamak genellikle zordur çünkü barajın doldurulmasından önce ve sonrasında deprem verileri kıyaslanamamaktadır.
Dünyadaki en büyük depremler | En büyük deprem şiddeti
Şu ana kadar kaydedilen en büyük deprem Şili depremi olarak kabul edilir. Bu deprem, 1960 yılında Şili'nin Valdivia bölgesinde meydana geldi ve Richter ölçeğine göre 9.5 büyüklüğünde kaydedildi. Bu olay, genellikle Şili Büyük Depremi veya Valdivia Depremi olarak anılır.
ABD Jeoloji Kurumu, bu olayı 20. yüzyılın en büyük depremi olarak raporlamıştır. Tarihte daha büyük depremler olmuş olabilir, ancak geçmişte yaşanan söz konusu depremlerin ölçülmesi imkansız.
Deprem ölçüm imkanları 90’lı yıllarda sağlanmıştır.
Dünyadaki en büyük depremler sıralaması:
Yer | Tarih | Büyüklük |
Şili | 1960/05/22 | 9/5 |
Alaska | 1964/03/28 | 9/2 |
Kuzey Sumatra | 2004/12/26 | 9/1 |
Honshu, Japonya | 2011/03/11 | 9/1 |
Kamçatka | 1952/04/11 | 9 |
Şili Sahilleri | 2010/02/27 | 8/8 |
Ekvador Sahilleri | 1906/01/31 | 8/8 |
Andreanof adaları, Alaska | 1965/04/02 | 8/7 |
Tibet | 1950/08/15 | 8/6 |
Kuzey Sumatra | 2012/04/11 | 8/6 |
Kuzey Sumatra | 2005/03/28 | 8/6 |
Andreanof Adaları, Alaska | 1957/03/09 | 8/6 |
Türkiye’deki en büyük deprem
Türkiye'nin depremle sınandığı birçok trajik olay arasında, 26-27 Aralık 1939 tarihinde Erzincan'da meydana gelen deprem, Türkiye’nin tarihindeki en büyük felaketlerden biridir.
Richter ölçeğine göre 7.9 büyüklüğünde gerçekleşen bu deprem, 52 saniye boyunca binaları şiddetle sarsarak 32.962 kişinin hayatına mal oldu. Söz konusu depremin sonucunda yaklaşık 100.000 kişiyi yaralandı.
Bu depremin yıkıcı etkisiyle 116.720 bina yıkıldı.
Türkiye 1900 yılından bu yana yapılan aletsel ölçümlemeyle kaydedilen birçok depremle sarsıldı. 6 ve üzeri büyüklükteki 226 deprem, Türkiye topraklarını titretti. Bu depremlerin 85'i 6.5 ve üzeri büyüklüğündeydi. Özellikle 6.5 ve üzeri büyüklükteki yaklaşık 20 deprem, can ve mal kaybıyla sonuçlandı.
Ayrıca Okumanızı Tavsiye Ederiz: Migren nedir | Belirtileri nelerdir
Depremler, doğanın güçlü ve etkileyici bir yansımasıdır. Yer kabuğundaki enerjinin aniden serbest bırakılmasıyla ortaya çıkan bu olaylar, insanlık için ciddi tehditler oluşturabilir.
Yazının başında ele alınan deprem nasıl oluşur konusu, yer kabuğundaki doğal enerjinin serbest bırakılması başta olmak üzere farkı şekillerde açıklanabilir.
Ancak bu noktada insanların doğayla daha barışık bir şekilde bilimsel ve sanayi gelişimlerini takip etmeleri gerektiğini unutmamak gerekir.
İnsan etkileşiminin depremlerdeki rolü, derin kuyuların açılması, nükleer patlamalar, maden çıkarmaları ve barajların gereğinden fazla doldurulması gibi faaliyetlerle öne çıkar.
Dünya genelindeki en güçlü depremler, insanlık için önemli birer uyarı mesajı mahiyetinde değerlendirilmelidir. Şili Depremi gibi tarihi olaylar, depremlerin yıkıcı gücünü gözler önüne serer.
Yüksek Motivasyon için Pratik Yöntemler
Türkiye, İran ve birçok farklı ülkede yaşanan yıkıcı depremler gelecekte tekrarlanması mümkün olan depremler için daha hazırlıklı olmamız gerektiğine yönelik birer uyarıdır.
Bu noktada sismolojinin kaydettiği ilerlemelerin sonucunda “deprem nasıl oluşur” sorusunu daha iyi yanıtlayabileceğiz ancak bunun yanı sıra devletlerin şehircilik, inşaat, eğitim ve sağlık alanlarındaki önleyici çalışmaları, gelecekte yaşanması beklenen büyük depremlerin yıkıcı ve ölümcül sonuçlarını azaltacaktır.