Geçtiğimiz son 4 gecede Fransa şehirleri yine huzursuzluk ile karşı karşıya kaldı. Sosyal ağlarda arabaların ateşe verildiği ve satış merkezlerinin yağmalandığını gösteren görüntüler elden ele dolaşıyor. Fransa İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan her yeni raporda göz altına alınan vatandaşların sayısının arttığı ortaya çıkıyor. Sosyal ağ platformlarında yayınlanan görüntüler binalar, arabalar, otobüsler ve tramvaylar başta olmak üzere kamu mallarına ciddi bir zarar verildiğini gösteriyor. Binlerce bina ve aracın ateşe verildiği kayda geçti.
Fransa başta olmak üzere Avrupa basını Nanterre’den başlayıp bir gece sonra Paris’in çevresine sıçrayan ardından da başkent Paris’i de kapsayan ayaklanmaları özel olarak takip ediyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron olayların başladığı sırada AB (Avrupa Birliği) Zirve oturumuna katılım sağlamak üzere Brüksel’de bulunuyordu ancak yaşanan olayların sıradan olmadığını farkedince oturumu bırakıp Paris’e geri dönmek zorunda kaldı. Cumuhrbaşkanı Macron yaptığı açıklamada Fransa’daki mevcut durumu ‘’kabul edilemez’’ olarak nitelendirip hükumet kurumları veya kamu kurumlarına saldıran kişilere katı bir yanıt verileceği yönünde uyarıda bulundu.
Fransa’daki Olaylar Nasıl Başladı
Geçtiğimiz Salı günü Fransız trafik polisi, Cezayir ve Fas kökenli 17 yaşındaki Nael’i polis çevirmesinde silah ile öldürdü. 17 yaşındaki Nael (Nahel) Merzouk trafik polisinin dur emrini dikkate almadıktan kaç saniye sonra polisin doğrudan kafasına sıktığı kurşun sonucunda anında hayatını kaybetti. Nael’i katleden Fransız trafik polisi onun insanları öldürmeyi kastettiğini öne sürerek onu neden öldürdüğünü açıklamaya çalıştı ancak saldırı anının kameralar tarafından kayda geçmesi katil polisin raporunu doğrulamıyor.
Sosyal ağlarda elden ele dolaşan video trafik polisinin sürücüyü (Nael) siahla durdurduğunu, ardından aracın harekete geçtiği sırada polisin Nael’in kafasını hedef alarak vurduğunu gösteriyor. Videoda ‘’kafandaki bir kurşun ile beraber gideceksin’’ diye bir ses de duyuluyor.
Nanterre halkı ve Nael’in yaşadığı mahalle halkı polisin şiddeti ve cinayetini protesto etmek için ayaklanan ilk kişiler oldu.
Olayların yaşandığı ilk gecede Paris’in de içinde bulunduğu ‘’ile-de-France’’ eyaletinin diğer şehirlerinde de ayaklanmalar yaşandı. Marsilya, Nantes, Bordeaus ve Roubaix gibi büyük şehirlerde de halkın Fransız polisinin cinayetlerine tepkisinin büyüdüğü biliniyor.
Çarşamba akşam saatlerinden sonra Fransa İçişleri Bakanlığı’nın komutu üzerine isyanların büyümesini önleme amacıyla Paris’in etrafındaki bölgelerde 2 bin polis memuru konumlandırıldı ancak bu karar gerginliğin artmasını önleyememek ile kalmadı olayların Fransa’nın komşu ülkesi Belçika’ya bile sıçramasına yol açtı.
Fransa’da 17 yaşındaki Nael’in trafik polisi tarafından öldürülmesine karşı protestoların yayılıp tüm ülkeyi kapsamasıyla beraber Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ülkenin bakanlıkları arasında krizi yönetme merkez grubu emrini verdi. Bunanla birlikte ‘’Le Figaro’’ gazetesi ‘’Fransa ‘iç savaş’a doğru mu gidiyor?’’ sorusunu manşet olarak attı.
Fransa’nın Durumu Kritik
Fransa halkının emekli yaşının artırılmasına karşı protestoları ve grevlerin üzerinden kaç ay geçiyor. O sırada da polisin protestoculara karşı yoğun bir şiddet kullandığını gösteren görüntüler sosyal ağ platformlarında yayınlanmış, uluslararası toplumların tepkisini çekmişti. Bu sefer ise bir trafik polisinin görüntüye çekilen şiddeti 17 yaşındaki bir gencin ölümüne yol açtı. Öte yandan Fransa halkının bu tarz olayların tekrarlanmasına yönelik kaygısı da artmış durumda.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un söz konusu olaylara yaklaşımı ise durumun kontrolden çıkmasına yol açmış vaziyette. Macron şehirlerde düzeni sağlayabilmek için güvenlik teçhizatlarının çoğalması, bölgelerde bulunan polis memurlarının sayısının artması yönünde emirler verdi.
Tramvay ve trenlerin geceleri yola çıkmasının yasaklanmasının yanı sıra Marsilya kentinde her türlü gösterinin düzenlenmesi de yasaklandı. Şehirlerin caddelerinde ise zırhlı araçlar konumlandırıldı.
Bu sefer Fransa polisinin şiddeti veya BM’nin deyimiyle ‘’Güvenlik güçlerinin ırkçılığı’’ sosyal ağlar sayesinde uluslararası toplumun gözünden kaçmadı. Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Ravina Shamdasani (Şamdasani) yaptığı açıklamada Cezayir ve Fas kökenli olan Nael Merzouk’un Fransız polis tarafından öldürülmesine değinerek ‘’Artık Fransa’nın Kolluk Kuvvetleri Arasındaki derin ırkçılık ve ayrımcılık sorununu çözme zamanı gelmiştir’’ ifadesini kullandı.
Öte yandan Macron’u ülkesinde ağırlaması beklenen Almanya hükumeti, Fransa’nın içinde bulunduğu duruma dair endişelendiğini bildirdi. İngiltere ise Fransa’daki isyanlara dair ingiliz vatandaşlara uyarıda bulundu. Norveç de benzer şekilde Fransa’da bulunan vatandaşlarına şehirlerde yaşanan olayların tehlikesini göz önünde bulundurarak kalabalık ortamlarda bulunmamalarına yönelik uyarıda bulundu.
Bugün Fransa’nın farklı şehirlerinde devam eden olayların 5. Gününde Fransız hükumetinin Olağanüstü hal ilan etme olasılığının arttığı gözlemleniyor. Fransa hükumeti en son 2005 yılında Paris’in çevre bölgelerinde yaşanan isyanların sırasında 10 günlük olağanüstü hal ilan etmişti. 2005 yılında da polisten kaçmaya çalışan iki gencin elektrik çarpması sonucunda hayatını kaybetmesi protestolara yol açmıştı.
Nael Merzouk’un ölümü ve ardından yaşanan olaylar Fransa’da polis şiddetlerinin tekrar ülkenin birinci gündemi haline gelmesine yol açtı. Bu sefer Fransız polisinin şiddeti Fransa başta olmak üzere farklı ülkelerin medya kurumlarında daha ayrıntılı bir şekilde ele alındı. Fransa Avrupa ülkeleri arasında özellike de geçtiğimiz son yıllarda en çok polis şiddetinin yaşandığı ülke olarak biliniyor. Fransa’da düzenlenen anketler ve resmi raporlarda yer alan istatistiklere göre Fransa halkının polis şiddetlerine dair kaygısı gün geçtikçe artarkan halk genelinde Fransız polisine karşı olumsuz duygular da derinleşiyor. Fransa’da yaşamanmakta olan olaylarda 2 polis memurunun mesai saati dışında halk tarafından darp edildiği bildirilmişti.
Fransa'daki Olaylarda Son durum:
-Fransa'da olaylı protestoların 5. gecesinde 121 kişi gözaltına alındı. Ülkenin birçok yerinde hala devam eden olaylı protestolarda, şu ana kadar 2000'e yakın kişi gözaltına alındı, 200'den fazla polis memuru yaralandı.
Fransız Belediye Başkanı'nın evi saldırıya uğradı
-Belediye Başkanı Jeanbrun, Twitter'dan yaptığı açıklamada, evine alev alan bir araçla girildiğini belirterek, "Eşim ve çocuklarım şokta ve yaralandılar. Katiller." ifadesini kullandı.
-Olayların 5. Gecede de devam etmesi üzerine ülke basının yer alan bilgiye göre Fransa İçişleri Bakanı Geral Darmanin sorumlusu olduğu güvenlik toplantısında gösterilerden dolayı bu akşam da 45 bin kolluk kuvvetinin görevlendirileceğini açıkladı.