BM 75. Genel Kurulunda video konferans yöntemiyle bir konuşma yapan Ruhani, Türkiye Temsilcisi Volkan Bozkır’ın BM Genel Kurul Başkanlığına seçilmesini tebrik ederek kendisine başarılar temenni etti.
Dünyada korona'nın yaygınlaşmasına değinen Ruhani, korona’nın dünyanın ortak derdine dönüştüğümü ve insanlığı tüm ilerlemesine rağmen biliminin cehaleti karşısında nedenli büyük olduğunu gösterdiğini söyledi.
Herkesin dünyada zor dönem geçirdiğini belirten Ruhani, ‘’ İran milleti bu zor önemde uluslararası işbirliği yerine BM bildirgesi, uluslararası anlaşmalar ve 2231 nolu Güvenik Konseyi kararına aykırı en büyük ambargolarla karşı karşıyadır. ‘’ dedi.
ABD poisinin bir gösterici karşısında dünyaya yayılan görüntüsünü aslında bağımsız milletlerin boğazına konan istikbarın dizi olduğunu ve tanıdık olduğunu söyledi.
İran milletinin onlarca yıldan beri sulta ve istibdattan kurtulmasının bedelini ödediğini ifade eden Ruhani, İran milletinin direnişle ilerlemesine devam ederek, tarihi ve medeni rolünü ifa ederek, barış ve istikrarın ekseni, işgal ve ifratla mücadele eden ve diyaloğu isteyen ülke olarak kalıcı olduğunu söyledi.
İran’ın eski Soviyetler Birliği işgalcileri, El Kaide ve Amerikan işgalcileri karşısında Afgan halkı yanında durduğunu ve tüm barış çabalarına destek verdiğini ifade eden Ruhani, İran’ın tanker savaşlarına karşı 1980’li yıllarda Fars Körfezinde Ortak Güvenlik tezini savundu ve 2013 yılında da Radikalizm ve Şiddetten Arındırılmış Dünya tezini sunduğunu, 2018 yılına Saldırmazlık önerisini ve 2019 yılında da Hürmüz Barış Planı sunduğunu söyledi.
Kuveyt’in Saddam tarafından işgal edildiği dönemde Kuveyt devleti ve milleti yanında duran ilk bölge ülkesi olduğunu ifade eden Ruhani, İran’ın 2003 yılından itibaren Irak halkının yanında olduğunu, Suriye’de onlarca terörist, ayrılıkçı ve yabancı savaşçılar karşısında o ülke halkının yanında durduğunu, 2013 yılında Suriye’de 4 maddelik barış planı verdiğini ve 2016 yılından itibaren, Rusya ve Türkiye ile birlikte Astana süreci ile Suriye’de barış ve istikrarın sağlanması için çalıştığını söyledi.
İran’ın Siyonistler, savaş yanlıları ve yabancı komplocular karşısında Lübnan devleti ve milleti yanında durduğunu ifade eden Ruhani, ‘’ Biz hiçbir zaman Filistin’in işgali, soykırımı ve avareleştirmesini göz ardı etmedik, Kudüs ve Filistin hakları üzerinde alış veriş yapmadık ve 2012 yılına Filistin meselesinin referandum ile çözülmesi önerisini sunuk.
2015 yılında Yemen Savaşın başlamasından itibaren İran’ın 4 maddelik barış planı sunduğun ifade eden Ruhani, İran’ın bu hassas bölgede IŞİD ve Radikallerle savaştığını belirtti.
2015 yılında İran’ın Kapsamlı Ortak Eylem Planını (KOEP) diplomasi tarihinin en önemli getirilerinden biri olarak kabul ettiğini ve Amerika’nın tüm ahde vefasızlıklarına rağmen bu anlaşmaya sadık kaldığını söyledi.
Bu milletin ambargoyu hak etmediğini, barışa yanıtın savaş olmadığını ifade eden Ruhani, ‘’ Radikalizmle mücadelenin ödülünün terör olmadığını, İran, Irak ve Lübnan’daki milletlerin oyunun yanıtı, sokak gösterileri ve gayrı demokratik süreçleri desteklememek olmamalı ‘’ dedi.
Ruhani, ‘’ IŞİD ile mücadele iddiasındalar, fakat IŞİD’i kendileri yarattı ve bu cinayet için bölge milletlerini suçluyorlar, yalan olarak bizi nükleer silahla itham ediyorlar ve bunu yayma iddiası ile ambargo uyguluyorlar fakat tek nükleer silah kullanıcısı kendileridir ve Batı Asya bölgesindeki tek nükleer silah sahibi ülke onların kuklasıdır. ‘’ dedi.
İran aleyhine uygulanan azami baskı politikasına değinen Ruhani, ‘’ İnsan Haklarından söz ediyorlar fakat azami baskı ile tüm İranlıların hayat hakkını hedef almaktalar. ‘’ dedi.
Ruhani, ‘’ Yüzlerce milyar dolar bölgeye silah satıyorlar fakat tüm uluslararası kurallara rağmen İran’ı savunma ihtiyaçlarından mahrum bırakarak, İran aleyhine 2231 nolu BM Güvenlik Kararına aykırı olarak silah ambargosu uygulamak istiyorlar. ‘’ dedi.
Amerika’nın İran’a müzakereyi de savaşı da tahmil edemeyeceğini ifade eden Ruhani, ‘’ Ambargo ile yaşamak zordur fakat ondan daha zor olan bağımsızlık olmadan yaşamaktır. ‘’ dedi.
Ruhani, ‘’ Bizim için milletimizin rahatı ve izzeti önemlidir. Biz ABD iç politikasının pazarlık aracı değiliz. ABD’de seçilen her hangi bir hükümet çaresizce İran milletini dayanması karşısında teslim olacaktır. ‘’dedi.
Twitter'da Takip Ediniz. https://twitter.com/Irna_Turkish
2012