Bakanlar Kurulu toplantısı sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Vaizi, ABD'nin BM Güvenlik Konseyi'nde İran'a karşı ambargoların geri getirilmesine yönelik çalışmalarına değinerek, 'Bu konu hukuki, siyasi ve uluslararası açılardan incelenmelidir. Bunların başında hukuki açı gelmektedir. Güvenlik Konseyi veya uluslararaso kurumlardaki her bir eylemin hukuki temeli olması gerekmektedir. İranlı, Avrupalı ve hatta ABD'li hukukçuların dile getirdiği şey, ABD'nin BM Güvenlik Konseyi'nde dayanak olarak gösterdiği konunun hiçbir hukuki temelinin olmamasıdır' diye belirtti.
Trump'ın Nükleer Anlaşma ve BMGK 2231 sayılı kararı dayanak olarak göstermesine rağmen, bu ülkenin Mayıs 2018'de bu anlaşmadan çekildiğini, bunun ötesinde Nükleer Anlaşma kapsamında İran'la iş birliği yapan ülkelerin önüne geçtiğini ifade eden Vaizi, 'Bu nedenle ABD'nin eylemi hiçbir hukuki temel barındırmamakta ve bu ülkenin sırf bir dönem 5+1 grubu üyesi olduğu için BMGK 2231 sayılı kararda adının kaydedilmesi, bu ülke için gerekçe oluşturamaz' diye konuştu.
Siyasi yönden bir anlaşmayı kabul etmeyen ve ondan çekilen bir ülkenin yine siyasi yönden o anlaşmayı gerekçe ve dayanak olarak gösteremeyeceğinin altını çizen Vaizi, 'ABD'lilerin 3 hafta önce İran silah yaptırımının uzatılmasına ilişkin BMGK'ye sunduğu karar tasarısına karşı 13 üyenin karşı çıkması, ABD tarihinde eşi görülmemiş bir vakdır. Bu 13 üye ABD'nin yaptıklarının geçersiz oluğunu vurguladı. Nükleer Anlaşma Ortak Komisyon Toplantısı'nda da yine aynı konu üzerinde vurgu yapıldı. ABD, Nükleer Anlaşma üyesi olmadığı için bunu yapmaya hakkı yoktur' diye ekledi.
Twitter'da Takip Ediniz. @Irna_Turkish